Çalışma Ekonomisi 5. Ünite Özet

İktisat 3. Sınıf 2. Dönem (6. Yarıyıl) Çalışma Ekonomisi 5. Ünite (Final Üniteleri) Özel Özet Word ya da Pdf İndir...

İNDİR

ÇALIŞMA EKONOMİSİ
ÜNİTE 5
(ÖZET)

ÜCRET KAVRAMI : İşçinin emek gücünde kristalize olmuş özel bir

metanın fiyatı olarak tanımlanan kavramdır.

*** Emeğin belirli bir süre içinde ödenen karşılığı olarak tanımlanan ücretin

bireye ödenme biçimi, ödenme şekli, süresi, karşılığın diğer ücretlere göre

farklılığı vb. birçok soruyu gündeme getirmesi ve bu sorulara farklı yanıtlar

araması çalışma ekonomisi içinde yer alır.

*** Tarihsel olarak 19. yüzyıl teorilerini ifade eden klasik olarak kabul edilen

düşünürlerin ücretler üzerine görüşleri geleneksel teoridir.

*** Doğal ücret teorisi Klasikler tarafından ileri sürülmüştür.

*** LASELLE Doğal ücret teorisini insafsız bir Tunç Kanunu olarak

nitelendirir.

*** KLASİK TEORİ : Doğal ücretin ancak asgari fizyolojik gereksinimleri

karşılayacağı ve nüfusun, özellikle fakir aileler içinde hızla artmasından dolayı

yükselmeyeceği bir durumda, klasiklerin doğal ücretinin en çok ücret sayılması

gerektiğinin ortaya konulduğu teoridir.

*** İşçilerin yaşam düzeylerinin ve refahlarının iyileştirilmesinin olanaksız

olduğuna, o hâlde var olan ekonomik ve sosyal düzenin değişmesinin gerekli

olduğu sonucuna varan iktisatçı Laselle’dir.

*** Marks’ın ücretler konusundaki görüşleri; temel olarak emek arzı ve

talebi arasında nüfus sorunu ile açıklanmamaktadır.

*** TUNÇ YASASI : Ücretlerin yükselmesinin nüfusun azalması ile yani

işgücü ihtiyacının artması ile ilişkilendirilmesi görüşü emeğin tunç yasası

olarak ifade edilir.

*** Emeğin tunç yasasına göre insanlığın temel sorununa ilişkin

bileşenleri DOĞURGANLIK ve ÜRETİM kapasitesidir.

*** Nüfusun ilkeleri Üzerine Denemeler adlı eser Malthus’a aittir.

*** Nüfus artışının sınırlandırmadığı zaman ücret düzeyinin daha da

aşağılara çekileceğini ifade eden iktisatçı Malthus’tur.

*** Ücret düzeyinin sadece yaşam için gerekli olan malların alımı dışında

sosyal ve kültürel ihtiyaçları da karşılayacak bir düzeyde olması gerektiği

üzerinde duran iktisatçı Turgot’dur.

*** Emeğin değerini belirleyenin ücret değil; bizzat emeğin kendisi

olduğunu, bir malın üretimi için gerekli olan emek miktarının değeri

oluşturduğunu ifade eden iktisatçı Ricardo’dur.

*** Emeğin harcanması ile ücretin belirlenmesini birbirinden kesin olarak

koparan ilk düşünür Ricardo’dur.

*** Ücret fonu teorisi MİLİ tarafından ileri sürülmüştür.

*** ÜCRET FONU TEORİSİ : Ücret düzeyini, işgücü hacmi ile

ücretlerin ödenmesine ayrılan ve değişmeyen fon arasındaki ilişki belirler

şeklinde ifade edilen teori ücret fonu teorisidir..

*** Ücret fonu teorisinin sonucuna göre, genel ücret düzeyi işçi sayısının

azalması ile artırılabilir.Ücret fonu teorisine göre, işçi sayısının artması genel

ücret düzeyinin düşmesine neden olur.

*** ArtıK değer teorisi Marks tarafından ileri sürülmüştür.

*** Klasik iktisatçılarla birlikte ortaya çıkan doğal ücret ve ücret fonu gibi

kavramlardan hareketle, 19. yüzyılda Kari Marks tarafından hazırlanan ücret

teorisi ARTIK DEĞER teorisidir.

*** İşçinin, çalışma saatinin bir kısmının, işverene karşılıksız olarak

aktarılması (sömürü) esasına dayalı olduğu ileri sürülen teori ARTIK DEĞER

teorisidir.

*** Marks’a göre emeğin kullanım değeri ile değişim değeri arasındaki fark

ARTIK DEĞER ile ifade edilir.

*** Artık değer kavramının Ricardo’daki karşılığı DOĞAL ÜCRET.

*** Marks’a göre piyasada sürekli olarak emek arzını talebin üzerinde

tutan ve bunun sonucunda asgari geçim düzeyinde bir istihdamı olanaklı

kılanlar yedek işsizler ordusudur.

*** Tam rekabet koşullarında ücretlerin arz ve talebe göre belirleneceğini

ifade eden teori MARJİNAL VERİMLİLİK teorisidir.

*** Neo klasik ücret teorisi olarak da ifade edilen teori marjinal verimlilik

teorisidir.

*** işçi ve işverenin ayrı birer taraf olduğunu ve ücretlerin iki taraf

arasında yapılan pazarlık sonucunda belirleneceğini kabul eden teori pazarlık

teorisidir.

*** Pazarlık teorisi, ilk kez Davidson tarafından ileri sürülmüştür.

*** Toplam efektif talebin yetersiz kaldığı ve işsizliğin bu nedenle

yaygınlaştığı zamanlarda daha uygulanabilir olan ücret teorisi pazarlık

teorisidir.

*** Satınalma gücü teorisi, toplam efektif talebin yetersiz kaldığı ve

işsizliğin azaldığı zamanlarda daha az uygulanabilir olacaktır.

*** içsel işgücü piyasaları ile ilişkilendirilmesi hâlinde ücretlerin düşük

veya yüksek oluşunu açıklayabilen model içerdekiler ve dışarıdakiler modelidir.

*** işlem maliyetlerinin ve işçilerin heterojenliğini vurgulayarak,

sendikalar için örgütlenme açısından önemli roller olduğunu öne süren teori

içerdekiler ve dışarıdakiler modelidir.

*** içsel işgücü piyasasına sahip bir firmanın piyasa ücret düzeyinin

üzerinde ücret ödemeye razı olmasının nedeni içerdekiler yerine dışarıdakileri

almanın işlem maliyetidir.

İçsel işgücü piyasalarında ücretin belirlenmesi idari kurallara göre gerçekleşir.

*** Yüksek değil düşük sorumluluk isteyen işler için yeni işçi kiralanır;

böylelikle işçilerin gerçek karakterleri zaman içinde keşfedilmeye çalışılır.

*** İçsel emek piyasalarını oluşturmanın temel nedeni işe alma ve eğitimin

firmalara önemli maliyetler yüklemesidir.

*** işçilere çeşitli nedenlerle piyasa ücretinin üzerinde bir ücret verilmesi

durumunda emek verimliliğinin artacağını ifade eden teori ETKİN ÜCRET

teorisidir.

*** Çalışanların fiziksel ve moral sağlıkları onlara ödenen ücretlerle

yakından ilişkili olduğu görüşüne dayanan teori ETKİN ÜCRET teorisidir.

*** Çalışanlara ne kadar yüksek ücret ödenirse çalışanların verimleri ve

sağlıkları o ölçüde gelişecektir görüşüne dayanan teori ETKİN ÜCRET

teorisidir.

*** Ücretler arasında gerçekleşen çok ciddi farklılıkların ve bunun yol

açtığı dengesizliklerin giderilmesinin vurgulandığı çalışanların yaptıkları işlerle *** uyumlu ücret farklarının kısmen azaldığı bir çalışma hayatını ifade eden kavram EŞİT İŞE EŞİT ÜCRET kavramıdır.

*** Emek piyasalarında uzun dönemde ve hareketliliğin olması hâlinde

farklı istihdam koşullarının parasal ve parasal olmayan tüm avantajlarının

eşitlendiği fikrini ileri süren iktisatçı A.Smith’dir.

*** İşçilerin piyasadaki ücret farklılıklarından haberdar olacakları ve emek

hareketliliği kolay ve maliyetsiz olduğundan ücretlerin yüksek olduğu piyasaya

giriş yaparak ücretlerin dengeleneceğini varsayan teori tam rekabette söz

konusudur.

*** işlerin alternatif işlerde olmayan, istenmeyen yönlerini tazmin etmek

amacıyla çalışanlara yapılan fazla ödemelere TELAFİ EDİCİ ÜCRET denir.

*** istihdamın özel koşulları dikkate alındığında, emek talebi aynı düzeyde

iki firma arasındaki ücret farkının, işyeri koşulları arasındaki farklardan

kaynaklandığının söylendiği ekonomi NEO KLASİK ekonomidir.

*** Telafi edici ücret farklılıkları bazı işlerde gönüllü çalışmayı teşvik eder.

*** Riskli mesleklerin seçiminde, emek talep eğrisinin eğimi diktir.

*** Neoklasik İktisatçılar tarafından ileri sürülen ve emek piyasalarında

bireylerden kaynaklanan ücret farklılıklarının nedenlerini de açıklayan teori

BEŞERİ SERMAYE teorisidir.

Riskli işlerin ücretleri ile riski az olan işlerin ücretleri arasındaki oran 1 ’e yaklaştıkça ücretler arasındaki fark azalmaktadır.

*** Riskli işlerin ücretleri ile riski az olan işlerin ücretleri arasındaki oran

1 ’den uzaklaştıkça ücret farkı artmaktadır.

*** Bir mesleğin prestiji ile diğer mesleğin kazancı iki mesleğin farklı

üstünlüklerini eşitleme eğilimini taşımaktadır. Bu farklılıklara EŞİTLEYİCİ

FARKLILIKLAR denir.

*** Prestiji olan işlerin ücretinin prestiji olmayan işlerin ücretine oranı 1’e

yaklaştıkça ücret dışı farklılıklar azalmaktadır.

*** Prestiji olan işlerin ücretinin prestiji olmayan işlerin ücretine oranı

1’den uzaklaştıkça ücret dışı farklılıklar artmaktadır.

*** Kişilerin mesleki nitelik kazanmak için daha çok beşerî yatırım yapması

meslek kazancını da arttıracaktır düşüncesi beşeri sermaye modelini ifade

eder.